Kapadokya bölgesi, birçok açıdan Türkiye'nin en değerli bölgelerinden biridir. Aşk Vadisi, Güllüdere Vadisi ve daha birçok vadi yer almaktadır. Bundan dolayı da doğa aşığı insanlar için bu vadiler biçilmiş kaftan niteliğindedir. Büyük şehirlerin kalabalığından, stresinden kaçmak kendini doğaya atmak isteyenler için yaratılmışlar resmen. Temiz havayı içinize çekebilecek, stresten sıyrılıp saatlerce yürüyüş yapabileceksiniz. Karşınıza çıkan, Kapadokya'nın simgesi haline gelen Peri Bacaları da bu güzelliklere güzellik katacaktır. Tüm bunların dışında ise tabi ki de tarihi de bambaşka bir şeydir. Birçok kilise, manastır, şapel yer almaktadır. Aynı şekilde de sadece söz konusu ibadet yerleri de yoktur. Tüm bunların dışında sizlerin hoşunuza gidecek, tarihin en önemli yapıları da vardır. Söz ettiğimiz yapılar da yeraltı şehirleridir. Bu yeraltı şehirlerini görebilmeniz açısından sizler için yeraltı şehirleri turları düzenliyoruz. Kapadokya Kaymaklı Yeraltı Şehri Turu gibi.
Yeraltı şehir turları, söz konusu şehirleri daha iyi tanımanız ve hakkında daha fala bilgi edinmeniz adına sizler için düzenlenmektedir.
Kapadokya'da yer alan yeraltı şehirleri bölgede en çok dikkat çeken yerlerdenir. Kapadokyayı ziyaret eden yılda ortalama binlerce kişi, özellikle de yeraltı şehirlerini ziyaret emektedir. Kapadokya'daki yeraltı şehirlerinin bazıları daha ziyaretçilere açık olmasa da birçoğu ziyaretçi kabul etmektedir. Yeraltı şehirleri için kısaca insanların savaştan kaçabilmeleri, kendilerini koruyabilmeleri amacıyla inşa edilmiştir.
Anabasis isimli bir kitabı kaynak olarak ele aldığımız zaman, Kapadokya'daki yeraltı şehirlerinin 200'ün üzerinde olduğunu varsaymaktayız. Söz konusu kitabın yazarı Ksenephon, kitapta anlattığına göre bu bölgede yer alan Derinkuyu ve Kaymaklı Yeraltı Şehirleri'nde bir müddet kalmış. Bazı yeraltı şehirleri ortalama olarak 30 bin kişilik kapasitelere sahiptirler. Araştırmalara göre yeraltı şehirleri, millattan önce 4. yüzyıldan beri vardır. Aynı şekilde de burada Hititler'den kalma birçok kalıntı ile de karşılaşmanız mümkündür.
Kapadokya'nın yapısına baktığımız zaman, volkanik patlama sonucunda ortaya çıkmıştır. Bundan dolayı da kayaların aşınması oldukça kolaydır. Yeraltı şehirlerini inşa eden insanlar da zekalarını konuşturmuş, Kapadokya'nın söz konusu özelliğini en iyi şekilde kullanmışlardır. Tahminlere göre de inşa edilen yer altı şehirlerin 30 bin kişilik kapasiteye sahip olması, yeraltı şehirlerinin yapımının oldukça uzun sürdüğü sonucunu çıkarabiliriz.
Tarihten günümüze kadar Kapadokya bölgesi birçok savaşla karşılaşmıştır. Bundan dolayı da insanlar bu yeraltı şehirlerini kendilerini korumak adına sığınak olarak inşa etmişlerdir. Fakat bir diğer düşünce de mevcut. Aynı zamanda Kapadokya bölgesinde yaşayan insanlar sürekli toprak ile bir uğraş durumunda idiler. Bundan dolayı da bu uğraşın onları bu tarz bir yeraltı şehirleri inşa etmelerine de itmiş olabilir. Tüm bunların dışında da Kapadokya'da yapılan yeraltı şehirlerinin yapılış nedenleri için rivayetler bulunmaktadır. Fakat, özellikle de şehirlerin ilk boyutlarının ne amaçla yapıldığı hala net bir şekilde bilinmemektedir. Her açıdan diyebiliriz ki yeraltı şehirlerini inşa etmelerinde illa bir amaç vardı. Ve görünüşe bakılırsa da zamanında insanların çok da işlerine yaramış gibi duruyor.
Yapıldığı zamandan bu yana yeraltı şehirleri farklı amaçlara hizmet edilerek kullanılmıştır. Hrisiyanlar, baskılardan kurtulabilmek için burayı sığınak olarak kullanmışlardır. Selçuklu dönemine baktığımız zaman ise de Selçuklular burayı askeri üs diye kullanmışlardır.
Yeraltı şehirlerinde, olası bir saldırıya karşı, bu bölgede yer alan tüm evlerden yeraltı şehirlerine bağlantı kurmuşlardır. Geçilmesi zor olan odalar ve tuzaklar sayesinde düşmandan korunmak için ideal yapılardır yeraltı şehirleri. Bundan dolayı da Kapadokya'da yer alan en önemli yapılardır.
Kapadokya bölgesinde söz ettiğimiz gibi birçok yeraltı şehri mevcut. 200'ü aşkın yeraltı şehrinden birkaçı bulundu günümüzde. Daha keşfedilmeyi bekleyen birçok şehir daha mevcut. Tarihin en derinliklerinden, en değerlilerindendir. Bundan dolayı da Kapadokya Yeraltı Şehri Turu gibi sadece yeraltı şehirlerini içerisinde barındıran birçok tur yer almaktadır Kapadokya bölgesinde. Her detayına kadar, daha önce bu yeraltı şehri hakkında duymadığınız bilmediğiniz bilgileri de size aktarmak bizleri mutlu edecektir. Bundan dolayı da söz konusu Kapadokya Kaymaklı Yeraltı Şehri Turu bünyesinde profesyonel rehberi de barındırmaktadır. Sonuç olarak da Kapadokya'nın en önemli yeraltı şehirlerinden biri olan Kaymaklı Yeraltı Şehri hakkında birçok bilgiye sahip olacaksınız.
Hem tarihi açıdan çok zengin hem de büyüleyici derece de güzeldir söz konusu yeraltı şehri. Adını ise içinde bulunduğu Kaymaklı Kasabası'ndan almaktadır. Tarihe dair en önemli detayları yer aldığı Kaymaklı Yeraltı Şehri, Nevşehir'e yaklaşık 21 kilometrelik bir uzaklıkta yer alır.
Bir sürü uygarlıktan izler taşıyan bir yeralı şehridir Kaymaklı Yeraltı Şehri. Söz konusu yeraltı şehrine yüksek olmayan, düşük bir ücret karşılığında girmeniz mümkün. Kaymaklı Yeraltı Şehri'nin tüm güzelliklerini görecek tarihe şahit olacaksınız.
Müzekart'a sahip olanlar için de bazı fırsatlar mevcut. Müzekartınız varsa Kaymaklı Yeraltı Şehrine yılda iki defaya mahsus ücretsiz girebilirsiniz. Aynı zamanda da Müzekart'ı olan herkes için de sınırsız ziyaret etme imkanı tanınmaktadır.
Kaymaklı Yeraltı şehri 7/24 açık olmadığından dolayı düzenlenen turlar da çalışma saatlerine bağlı olarak düzenlenmektedir. Bundan dolayı da tur saatleri farklılık göstermektedir. Kaymaklı Yeraltı Şehri aynı zamanda her mevsimde farklı saatlerde kapılarını ziyaretçilere açmaktadır. Nisan ayından ekim ayına kadar ki süreçte sabah 08:00-19:00 saatleri arasında açıktır. Bunun dışında da Kasım ayından mart ayına kadarki süreçte de sabah 08:00-17:00'a kadar ziyaretçi kabul etmektedir. Bundan dolayı da tur şirketinizle konuşup tur hakkında detaylı gün ve saatleri öğrenebilirsiniz.
Millattan öncesine dayanan müthiş bir tarihe sahip söz konusu yeraltı şehri. 3000 yılı millattan öncesi oluşumuyla, 1500 senelik gelişime sahiptir. Kapadokya'ya uğrayan birçok insanın görmeden geri dönmeyeceği muhteşem bir yapıdır. Frigler, Asurlar, Hititler gibi bir sürü uygarlığa ev sahipliği yapmıştır. Tüm bunların dışında ise Bizans imparatorluğunun hüküm sürdüğü senelerde yaşanan savaşlarda en önemli savunma yeri olarak tarihe adını yazmıştır.
Özellikle de bu yeraltı şehri muazzam derecede güzel bir havalandırma sisteminin etrafına en güzel şekilde konumlanmıştır. Bundan dolayı da söz konusu yeraltı şehrini uzaylıların yaptığı iddia edilmektedir. İç kısmındaki odalar da birbirine uzun ve dar tüneller aracılığı ile bağlanmıştır.
Yeraltı şehirleri, yerin yüzlerce metre altına inşa edilmiştir. Kaymaklı Yeraltı Şehri de metrelerce yerin altına inşa edilmiştir. Fakat bu yeraltı şehrinin dört katı ziyaretçilere kapılarını açmaktadır.
Söz ettiğimiz Kaymaklı Yeraltı Şehri'nin birinci katında ahır bulunmaktadır. Buradaki ahırın küçüklüğünden aslında bu yeraltı şehrinde bir ahırın daha olduğu ya da olması gerektiği anlamına gelmektedir. Ahırın sol kısmından şehirde yer alan kiliseye geçebilirsiniz. Bu kiliseye de ahırın sol kısmında yer alan sürgü taşından yapılmış bir geçit vasıtası ile kiliseye geçiş yapılır.
Kaymaklı Yeraltı Şehri'nin ikinci katında oturma alanlarını görmeniz mümkün. Bunun dışında da bu kattaki mezarlık da dikkat çekmektedir. Mezarlığın yanında yer alan kiliseye baktığımızda da buranın dini açıdan özellikleri olan kişilere ait olduğu fikri ortaya çıkmaktadır. Söz konusu kilise ise 2 apisten ve tek neften oluşur.
Bu yeraltı şehrinin en önemli mekanları bu katta yer almaktadır. Şırahaneler, mutfaklar ve erzak depoları vardır üçüncü katta. Aynı zamanda da üçüncü katta çok çukurlu andezit taş vardır. Söz konusu taş andezit çok ilginçtir. Arkeologların yaptığı araştırma sonucunda bu taşın öğütme için kullanıldığı anlaşılmıştır.
Yeraltı şehrinin dördüncü katında da erzak depoları, şırahaneler vardır. Tüm bu şırahane ve erzak depolarının bulunmasından yola çıkılarak tahminde bulunabiliriz. Bunun nedeni de burada yaşayan halkın düzenli ekonomiye sahip oldukları görülmektedir.
Şimdiye kadar sadece dört katının temizlendiği Kaymaklı Yeraltı Şehri, tahminlere göre Kapadokya'nın en büyük yerleşim yerlerinden biridir. Küçük alanlardaki erzak depoları göz önüne alınınca burada çok sayıda insan yaşadığı ortaya çıkmaktadır.
Yerin metrelerce altında yer alan bu şehir için bazı insanların ziyaret etmemesini öneririz. Bunlardan biri de klostrofobiye sahip olan insanlardır. Devamında da panik atağa sahip olan insanlar yer alır. Kaymaklı Yeraltı Şehri'nde çok dar tünellerin yanı sıra yerin altında kapalı alanda bulunduğu için bu iki rahatsızlığa sahip olan insanların girmesi tavsiye edilmemektedir.
Kapadokya'da 200'e yakın bir sayıda bulunan yeraltı şehri vardır. Kapadokya toprak ve kayaları tüflü arazi olduğundan dolayı kolaylıkla aşınmaktadır. Bu yüzden de millattan önce yaşamış insanlar, söz konusu yeraltı şehirlerini aşağıya doğru oyarak inşa etmişlerdir. Teknolojiye dair hiçbir şey yer almayan dönemde, bu denli yeraltı şehirlerini yapabilmek de şaşırtıcı bir durum. Öbür taraftan o dönemde yaşayan insanların hangi alet edevatları kullanıp yeraltı şehirlerini inşa ettikleri de merak konusu. Yer üstünde yapılan yerleşim yerleri, yaşam alanları aynı şekilde bu yeraltı şehirlerine de taşınmıştır.
Daha önce de söz ettiğimiz gibi Kapadokya'da bilinen 200'e yakın yeraltı şehri vardır. Fakat 200 yeraltı şehrinden hepsi daha ortaya çıkarılmamış, hala araştırma aşamasındadır. Kapadokya'da günümüzde bulunan ve ziyaret edebileceğiniz yeraltı şehirleri bulunuyor. Bunlardan en meşhur, gezilmesi gereken bir şehir de 1963 yılında bulunan Derinkuyu Yeraltı Şehri'dir. Derinkuyu dışında da Özkonak Yeraltı Şehri de mevcut. Aynı zamanda da 1975 yılında ortaya çıkarılan fakat 1991 yılında ziyarete açılan bir diğer yeraltı şehri vardır. O da Tatlarin Yeraltı Şehri ya da diğer adıyla da Acıgöl Yeraltı Şehri'dir. 1995 yılında bir çiftçi aracılığı ile tesadüf eseri bulunan Mazı Yeraltı Şehri. Aynı zamanda da bulunduğu köyün adını alan Özlüce Yeraltı Şehri de bu listeye eklenmektedir.
Listelediğimiz tüm bu yeraltı şehirlerinin dışında Sivasa Gökçetoprak Yeraltı Şehri 1989 senesinde Fransız arkeologlar tarafından bulunmuştur. İtalyan arkeologlar tarafından da 1991 senesinde incelemeye alınmıştır. Tüm bu yeraltı şehri listesine de Kaymaklı Yeraltı Şehrini de eklemeliyiz.
Sadece Kapadokya bölgesinin değil dünyanın en önemli yapılarındandır yeraltı şehirleri. Millattan öncesine dayanan tarihiyle ilgi uyandıran şehirlerdir.
Hepsinin dışında daha önce ele aldığımız giriş ücretiyle alakalı Kaymaklı Yeraltı Şehrinin girişi için 50 TL demiştik. Fakat bu ücret tüm yeraltı şehirleri için geçerli değildir. Her yeraltı şehrinin giriş fiyatı değişkenlik göstermektedir. Sonuç olarak Kapadokya'da ziyarete değer en önemli yerler, yeraltı şehirleridir desek yanlış olmaz. Bundan dolayı da Kapadokya'da düzenlenen Kapadokya Kaymaklı Yeraltı Şehri Turu katılabileceğiniz en güzel ve merak uyandırıcı turlardan biridir.
Peri Bacaları'nın etkili görünüşü bu bölgenin simgesi haline gelmiştir. Pers dilinden adını alan, Kappa Tuchia kelimelerinin Türkçeleşip Kapadokya'ya dönüşmesiyle yeni bir oluşuma girmiştir. 60 milyon yıl önce meydana gelen volkanik patlamalar sonucunda püskürtülen lav ve küllerden oluşmuştur. Söz konusu lav ve küllerin tüf yapı oluşturmasıyla bazı şeyler dönüşüme uğramıştır. Yüzyıllar boyunca erozyon, rüzgar ve yağmur bu kayaları aşındırmış ve Peri Bacaları'yla beraber de Kapadokya bölgesi ortaya çıkmıştır. Böylelikle de günümüzde bakmaya, gezmeye doyamadığımız Kapadokya'yı günümüzde gezme imkanına varabiliyoruz.
Kapadokya'nın bilinen ilk yazılı tarihi Hititler'e kadar dayanmaktadır. Hititler'den sonra da burası Hristiyanlığın en önemli ve değerli bölgesi haline gelmiştir. Baskılardan kaçan Hristiyanlar, burayı bir yaşam alanına dönüştürmüşlerdir. Böylelikle kolaylıkla aşınan kayalara evler ve ibadethaneler oymuşlardır. Şu anki sınırları Nevşehir, Kırşehir, Niğde, Aksaray ve Kayseri'den ibarettir. Fakat Roma İmparatoru Agustus döneminde yaşayan bir coğrafyacının yazdığı kitapta farklı şeyler göze çarpar. Kapadokya bölgesinin daha önce de söz ettiğimiz bölgelerden daha geniş sınırlara sahip olduğu ortaya çıkar. Güney kısmında Toros Dağları, Batıda Aksaray vardır. Aynı zamanda da doğuda Malatya ve Kuzey bölümünde de Karadenize kadar uzanmaktaymış.
Doğa ve tarihin iç içe olduğu Kapadokya, millattan önce 12. yüzyılda Hititlerin çöküşünden sonra karanlık bir döneme şahit olur. Devamında ise 6. yüzyıla geldiğimizde de Perslerin işgali ile karşılaşırız. Aynı şekilde de millattan önce 332. yüzyılda Büyük İskender'in bu bölgeyi işgal etmek istemesini görebiliriz. Öyle de yapmıştır. Fakat ne yazık ki bölgede büyük bir dirençle karşı karşıya gelir. Millattan önce 3. yüzyılının sonlarına doğru geldiğimizde Kapadokya Krallığı Kurulur. Fakat m.ö. 3. yüzyıldan sonra da Romalıların baskısına maruz kalırlar.
Millattan sonrasına geldiğimizde ise 17. yüzyılda Kapadokya'nın son kralı vefat edince de bu bölge Roma'nın bir eyaleti olarak atanır. Fakat biraz daha geriye gittiğimiz zaman da millattan sonra 3. yüzyılda Hristiyanlar'ın buraya taşındığını göreceğiz. Üzerlerindeki baskının iyice arttığını gören Hristiyanlar, kendilerine güvenli bir yer bulma derdindedirler. Aradıkları yeri de bulmuşlardı. Onlara göre Kapadokya bölgesi, öğretilerini yayabilmek için ideal bir bölgeydi. Böylelikle de kayaları oyarak manastırlar, şapeller ve kiliseler oluşturmuşlardır. Kapadokya'yı ziyaret ettiğinizde birçok kilise ve manastırla karşılaşacaksınız. Bunun nedeni de 3. yüzyılda bu bölgeye taşınan Hristiyanlar'dır. 11. ve 12. yüzyıllarında da Kapadokya bölgesi Selçuklular'ın eline geçer. Selçuklu'dan sonra ise devamında Osmanlı'ya devredilir. Birçok uygarlık ve imparatorluğa ev sahipliği yapan Kapadokya bölgesi, anlatmakla birmeyen bir tarihe sahip. Tüm bu anlatılanların dışında arka planda daha öğrenmediğimiz, keşfetmediğimiz birçok nokta da vardır.
Kapadokya bölgesi, gezmeyi sevenler için ideal bir bölgedir. Herkesin zevkine veya isteğine bağlı olarak yapabileceği birçok şey mevcut. Tarih ile ilgilenenler, geçmiş dönemlere hayranlık duyup merak edenler için çözümü var. Bitmek bilmeyen tarihe ve tarihi değere sahiptir. Doğa ile iç içe olmayı sevenler için de saatlerce yürüyüş yapabilecekleri vadileri mevcut. Tüm bunların dışında da daha farklı şeyler isteyenler için de farklı akiviteler bulunmaktadır. Deve veya ata binip Kapadokya'yı gezebilirsiniz. Aksiyon ve macera sevenler için atv ve jeep safari turları da mevcut aynı zamanda. Sonuç olarak Kapadokya bölgesi, her açından keşfedilmeyi bekleyen değerli bir hazine konumundadır diyebiliriz.
2998
Türkçe | ₺ 
English - $
Japan - $
Español - €
Pусский - ₽
