Kapadokya Kırmızı Tur


Kapadokya Kırmızı Tur, bölgedeki üç farklı tur seçeneğinden biridir. Turlar; Kırmızı Tur, Yeşil Tur ve Mavi Tur olmak üzere üçe ayrılmakta, başka bir deyişle üç farklı bölgeyi temsil etmektedir. Ancak her ne kadar turlar bölgesel olarak ayrılmış şekilde düzenlense de bu bölgeler birbirine yakın alanlardadır. Ayrıca turların günlük olarak, yani oluşturulan rotanın 1 gün içerisinde tüketilebileceği şekilde düzenlendiğini belirtmekte fayda vardır. Bu üç Kapadokya günlük tur arasında turistler tarafından en çok rağbet göreni ise Kırmızı Turdur.

Bu tur hizmeti, bölgeyi çok iyi tanıyan ve deneyim sahibi rehberlerimiz tarafından verilmektedir. Üstelik bu rehberleri özenle değerlendirerek seçmekteyiz. Farklı diller bilen ve iyi bir hikâye anlatıcısı olan kişileri özellikle tercih etmekteyiz. Ayrıca acente olarak rehberlerimizin organizasyonel ve iletişimsel becerilerinin, insani tutum ve davranışlarının yüksek olmasını da oldukça önemsemekteyiz. Buna ek olarak verdiğimiz hizmette ulaşım araçları ve misafirlerimize sunulacak öğle yemeği ise özenle seçilmektedir. 

Belirlenmiş her bir aktivite günün saatlerine uygun olacak şekilde yerleştirilmiş ve hiçbir ayrıntının pas geçilmemesi için özenle düzenlenmiştir. Sabahın nispeten erken saatlerinde başlayan program gün boyunca sürmektedir. Diğer bir deyişle program, misafirlerimizin tatmin olacağı kadar dolu ancak sıkılmayacakları kadar da ölçülü bir şekilde ayarlanmıştır.

Bu tur Kapadokya bölgesinin daha çok kuzey bölümünü kapsamaktadır ve bölgesel gezi turu olarak adlandırılmaktadır. Kapadokya Kırmızı Tur; Açık hava müzeleri, vadiler, atölyeler ve seyir terasları gibi popüler mekânların bulunduğu alanları keşfetmenize yardımcı olacaktır. Kırmızı Tur tercihinde bulunan misafirlerimiz için bu tur kapsamında o bölgede mutlaka görülmesi gereken başlıca yerler derlenmiştir.


Kapadokya Kırmızı Tur Rotası;

Devrent (Hayal) Vadisi

Paşabağ (Rahipler) Vadisi

Göreme Açık Hava Müzesi

Avanos Çanak Atölyesi 

Öğlen Yemeği

Uçhisar Kalealtı

Göreme Panorama (Nazar Boncuklu Ağaç)

Otele Dönüş

Kapadokya Kırmızı Tur Fiyatı

Kapadokya Kırmızı Tur fiyatı için acentemiz tarafından belirlenen ücret 400 TL’dir. Bu fiyatlandırma grup bazlı olarak değil kişi başı olarak belirlenmiştir. İletişime geçildiği takdirde farklı bir fiyatla karşılaşabileceğinizden endişe etmeyin. Öyle ki bu fiyatlandırma 2022 yılı için güncel olarak belirlenmiştir. Geçmiş yıllarda yazılmış yazılar güncel ve doğru olmayan fiyatlandırmalar içerebilmektedir. Kapadokya Kırmızı Tur için özellikle fiyat araştırması yapan misafirlerimizin bu durumu göz önünde bulundurmalarını önemle rica ederiz. Acentemiz tarafından Kişi Başı/400 TL olarak belirlenen fiyat 2022 yılına ait güncel fiyattır. Konuyla ilgili son olarak küçük yaşta çocuğu olan misafirlerimiz için kafa karışıklığına ve endişeye yer vermeden önce belirtelim. 6 yaşın altındaki minik misafirlerimiz için herhangi bir ücret talep edilmemektedir.

Fakat şunu belirtmekte fayda görmekteyiz; Yukarıda bahsi geçen fiyatlandırma, acentemiz tarafından doğrudan Kapadokya Kırmızı Tur paketi satın alacak misafirlerimiz içindir. Kapadokya Balayı paketi satın alacak misafirlerimiz için endişeye gerek yoktur. Öyle ki Kapadokya Kırmızı Tur paketi, Kapadokya Balayı paketlerinin tümüne zaten dahil edilmiş durumdadır. Misafirlerimizden bunun için ekstra bir ücret talep edilmeyecektir.


Kapadokya Kırmızı Turda Neler Var?

Otelden Alınma

Belirtilmiş Olan Rota Gezisi

Profesyonel Bir Rehberlik Hizmeti

Rota Dahilindeki Alışveriş Noktalarından İndirimli Alışveriş Fırsatı

Öğlen Yemeği (3 Çeşit)

Otele Dönüş

Kapadokya Kırmızı Tur Ücretine Neler Dahil?

Görüldüğü gibi Kapadokya Kırmızı Tur Rotası tamamen misafirlerimizin konforu ve memnuniyeti düşünülerek oluşturulmuştur. Misafirlerimizin her ihtiyacına karşılık verecek şekilde düzenlenmiş olan turumuz bütçe dostu olacak şekilde planlanmıştır. Öyle ki belirtilen tüm aktiviteler ve dahil hizmetler için ekstra herhangi bir ücret talep edilmemektedir.

Kapadokya Kırmızı Tur Programı

Sabahın erken saatlerinde otelden ayrılarak başlayan maceranın ilk durağı Devrent Vadisi’dir. Otel ve vadi arasındaki mesafe araç seyahati ile yaklaşık 10 dakika sürmektedir. Kısa fakat keyifli bir araba yolculuğu sonrasında vardığınız Devrent Vadisi’nde farklı şekillerde oluşmuş taş yapılar ziyaret edilecektir. Hayal gücünüzü zorlayabileceğiniz derecede farklı bir seyir keyfi alacak, üstelik Kapadokya ziyaretçilerinin mutlaka gezdiği bir seyir rotasını da keşfetmiş olacaksınız.

Buraya ayrılan süre sonunda Kırmızı Turun ikinci durağı olan Paşabağ Vadisi’ne gidilmektedir. Kapadokya’da peri bacaları olarak yerleşmiş tanıma en uygun görselliğe sahip alan yer Paşabağ Vadisi’dir. Büyülü bir güzelliğe sahip olan, ayrıca devasa boyutlarıyla insanı şaşkına çeviren Paşabağ Vadisi sonrasında üçüncü durak olan Göreme Açık Hava Müzesi’ne gidilmektedir.

Göreme kasabasının yaklaşık 2 kilometre doğusunda yer alan ve büyükçe bir alanı kapsayan kaya oluşumları Göreme Açık Hava Müzesi olarak adlandırılmaktadır. Yalnız taş yapılar olmaktan çok daha fazlasını ifade eden alan, içerisinde pek çok farklı yapıyı da barındırmaktadır.

Doyasıya bir alan gezisi sonrasında Kırmızı Turun dördüncü durağı olan Avanos Çanak Atölyesi ziyaret edilmektedir. Kapadokya Çanak Çömlek Atölyeleri üretmenin keyfini isterseniz seyredebileceğiniz isterseniz de doğrudan yaşayabileceğiniz bir ziyaret noktasıdır.

Dördüncü durak sonrası günün öğlen saatlerine denk gelmektedir. Dolayısıyla Kapadokya Kırmızı Tur Rotası için beşinci durak öğlen yemeği olmaktadır.

Yorgunluğunuzu bir nebze olsun attıktan sonra altıncı durak olan Uçhisar Kalealtı’na gidilmektedir. Devasa boyutta ve muhteşem güzellikteki bu yapı ile büyüleneceksiniz.

Son olarak turun yedinci durağı olan seyir zevki yüksek Göreme Panorama gezi alanı ziyaret edilmekte ve böylelikle Kapadokya Kırmızı Tur tamamlanmış olmaktadır.


Devrent Hayal Vadisi

Kapadokya çok geniş bir bölge üzerinde yüzyıllar içerisinde var olmuş, çok çeşitli yapılara ev sahipliği yapmakta olan bir alandır. Dolayısıyla birbirinden güzel ve görülmeye değer vadiyi de içerisinde barındırmaktadır. Asıl olarak Devrent ismiyle anılan ancak Hayal Vadisi olarak da bilinen vadi görünen o ki bu ismi boşuna almamıştır. Öyle ki, Devrent Vadisi hayal gücünüzün sınırlarını zorlamanıza sebep olacak birçok farklı taş yapıyı içerisinde barındırmaktadır. Baktığınızda birçok farklı insan ve hayvan figürüne benzetebileceğiniz kadar ilginç yapıda birçok taş yapı her gün misafirlerini karşılamaktadır. Ayrıca kaynaklara göre vadinin ismi “derin çukur” veya “uçurum” anlamına gelmektedir. Her ne kadar isminin anlamı kötü bir çağrışıma sahip olsa da Devrent Vadisi masallardan fırlamışçasına güzeldir.

Kapadokya Bölgesi’nin kendine has coğrafyası, yaklaşık on milyon yıl önce aktif olan volkanik mekanizma olarak adlandırılan kalderaların patlamasıyla meydana gelmiştir. Sert ana kayaların üzerini kaplayan lavlar alana hakim olmuştur. Ancak daha küçük volkanik yapıların patlamasıyla da şekillenerek devam eden süreç yüzyıllar boyunca rüzgâr, yağmur ve sel sularıyla aşınarak günümüzdeki hallerini almışlardır. Ne var ki normal bir insan ömrünün 4-5 katı kadar uzun yaşama şansınız olsaydı Kapadokya Bölgesi’nin hala değişmekte olan dinamik bir yer olduğunu görebilirdiniz.

Hayal Vadisi Efsanesi

Bölgenin coğrafi gerçekliği bugün birçok kişi tarafından bilinmektedir. Ancak buna rağmen bölge hakkında hala birçok farklı inanışa sahip insanlar da vardır. Apaçık şekilde çeşitli insan ve hayvan figürlerine benzeyen yapılar bunun en büyük sebebidir. Çok fazla kişi böyle düşünmüş olacak ki bu büyüleyici ve masalsı yapıların bilindik bir efsanesi de vardır.

Efsaneye göre bu bölgede zamanında “Dede” olarak bilinen Allah dostu bir kişi yaşarmış. Bu kişi ise bölge insanlarının itibar ettiği, kudretli ve sözüne güvenilir bir insanmış. Ettiği dualar her daim kabul olurmuş. Günün birinde bölgeye kötü emelleri olan bir düşman ordusu gelmiş. Amaçları türbeyi yıkmak ve herkesi öldürmek olan düşman ordusu bölgeye geldiğinde halk doğrudan Dede’nin yanına giderek Allah’a dua etmesini istemiş. Bu isteği yerine getiren Dede duasını “Taş olsunlar, kuş olsunlar…” diyerek yapmış. Bunun üzerine halk, Uçhisar Kalesi’ndeki en yüksek noktaya çıkarak izlemeye koyulmuş. Umudunu ve Dede’ye olan güvenini iyiden iyiye yitiren halk, bölgeye çok yaklaştığı bir sırada bugünkü Devrent Vadisi’nde düşman ordusunun taşa döndüğüne şahit olmuştur. Öyle ki vadinin kendine has yapıları gerçekten de birçok hayvan figürüne benzetilebilmektedir.


Devrent Vadisi Nerededir?

Turumuzun ilk ziyaret noktası olan Devrent Vadisi, Kızılçukur ve Devrent arasındaki bölgede bulunmaktadır. Ayrıca buraya gelebilmek için Ürgüp-Avanos yolunu takip etmek gerekmektedir.

Paşabağ (Rahipler) Vadisi

Coğrafi olaylar yardımıyla yüzyıllar içerisinde oluşmuş ve günümüzde hala değişmeye devam eden peri bacalarının en iyi gözlenebileceği yer Paşabağ Vadisi’dir. Geçmişten günümüze vadideki yapılar insanlar tarafından pek çok farklı şekilde ve farklı amaçla kullanılmıştır. Şekillerin doğal oluşumlarına ek olarak insan müdahalesiyle de şekillenen peri bacaları böylelikle günümüzdeki hallerini almışlardır. Bölge halkı için birçok farklı amaca hizmet etmiş olan peri bacaları kayalara oyulmuş birçok ev, kilise, manastır ve şapellerden oluşmaktadır. Ayrıca değirmen ve tüneller de Paşabağ Vadisi’nde bilinen diğer yapılar arasındadır.

 Aynı zamanda Rahipler Vadisi olarak da anılan Paşabağ Vadisi bu ismini haklı bir sebeple almaktadır. Vadi, eski zamanlarda rahipler tarafından inziva yeri olarak kullanılmıştır. Bunun sebebi ise vadinin sessiz ve huzurlu bir yer olmasıdır. Sanıyoruz ki Kapadokya Kırmızı Tur Rotasında vadiyi ziyaret ederken siz de bu sessizliğin ve huzurun farkına varacaksınız.

Göreme Açık Hava Müzesi

Göreme Açık Hava Müzesi, Kapadokya’ya gelen turistlerin olmazsa olmaz ziyaret noktalarından biridir. Bu alanın ziyaretini kıymetli misafirlerimiz için de mutlaka biriktirmeleri gereken bir anı olarak düşünmekteyiz. Bu nedenle Kapadokya Kırmızı Tur Rotası çerçevesinde misafirlerimize kapsamlı bir Göreme Açık Hava Müzesi gezisi sunmaktayız. Oldukça geniş bir alana yayılmış Göreme Açık Hava Müzesi de aslında ismini bu çağrışımdan almaktadır. Yüzyıllarca yıl önceden beri insanlar tarafından konaklama ve yaşam alanı gibi amaçlarla tercih edilen alan günümüzden 60 yıl öncesine kadar da bu faaliyetlerini sürdürmekteydi. Öyle ki bölgeyi ziyaret ettiğinizde burada geçmişin ayak izlerine rastlayacak ve bunları kolayca anlamlandırabileceksiniz. Bölgede yaşamış olan insanların bıraktıkları izleri ve alana kattıkları ruhu anlayabileceğiniz pek çok yapı ile karşılaşacaksınız. Oyulmuş taşların şeklinden geçmişte ne amaçla kullanıldığını yorumlayabileceğiniz, tarzlarından çıkarım yapabileceğiniz mağara ve vadiler alana değer katmaktadır. Başka bir deyişle, bölgenin ruhu öyle yüksek ve gözler önündedir ki bunu anlayıp hissedebilmeniz için bir rehbere dahi ihtiyacınız olmayacaktır.


Kapadokya Çanak Çömlek Atölyeleri

Çanak Çömlek Atölyeleri, Kapadokya Bölgesi’nin yüzyıllara meydan okuyan bir geleneği olan çömlekçilik ve seramik için oldukça önemlidir. Özellikle eski zaman insanlarının kendi hayatlarını kolaylaştırdıkları bu gelenek günümüzde de devam etmektedir. Ne var ki, günümüz koşullarında artık bu bir ihtiyaç değil, daha ziyade sanatsal bir araçtır. Ayrıca bu gelenek, dünya çapında bir popülariteye sahiptir. Burada el emeği ile yapılan çömlekler dünyanın pek çok farklı yerinde rağbet görmektedir. Yüzyıllardan beri süregelen bir gelenek olmasının yanı sıra popülaritesinin bir diğer sebebi ise yapımında kullanılan topraktır. Kızılırmak’ın kendine özgü toprak yapısı burada devam ettirilen geleneği de eşsiz kılmaktadır. Bu nedenle özellikle Avanos’taki Çanak Çömlek Atölyeleri yaşatılmaktadır.

Kapadokya Kırmızı Tur çerçevesinde ziyaret edilen Çanak Çömlek Atölyelerinde, kendinize ve sevdiklerinize güzel bir hatıra kalması için seramik ve çömlek satın alabilirsiniz. Hatta yalnızca satın almakla kalmayarak kendi çömleklerinizi de tasarlayabilirsiniz. Dilerseniz tasarladığınız çömlekleri atölyelerden satın alma şansınız da mevcuttur.

Öğlen Yemeği

Kapadokya Kırmızı Tur için hazırlanan rota kapsamında belirlenen her ayrıntı misafirlerimizin beklenti ve ihtiyaçlarına yönelik olmaktadır. Bu nedenle, art arda ziyaret edilen dört noktanın ardından biraz dinlenmek ve enerji depolamak gerekmektedir. Ziyaret noktaları ile ruhunuzu doyurduktan sonra beşinci durağımız olan öğlen yemeği ile de karnınızı doyurabileceksiniz. 1 saat olarak düzenlenen bu yemek molasında 3 çeşit yemek hizmeti sunmaktayız. Böylece dinlenmek için fırsat bulmuş olursunuz ve ardından Kırmızı Tur kaldığı yerden devam eder.

Uçhisar Kalealtı

Kapadokya Bölgesi’nin en yüksek noktası olarak bilinen Uçhisar Kalesi’nin bulunduğu alandır. Uçhisar Kalesi, yüksek konumu sebebiyle tarih boyunca insanların düşman gözetlemek için kullandığı bir kale olmuştur. Bölgenin yerleşim biçimi sebebiyle bu kalenin özellikle bu nedenle inşa edildiği bilinmektedir. Bölge, konumu sebebiyle kritik bir alanda bulunmaktadır. Bu nedenle Anadolu coğrafyasında bir köprü görevi görmekten kurtulamamıştır. Bu durum bölge halkına zarar verdiği için Uçhisar Kalesi inşa edilmiştir.

Yaklaşmakta olan herhangi bir düşman ordusu fark edilirse, halk kendi inşa ettikleri yer altı şehirlerine iner ve orada saklanırlarmış. O zamanlarda düşmanlar tarafından keşfedilememiş olan bu sistem Kapadokya halklarının yüzyıllar boyunca korunmasına sebep olmuştur.

Panoramik bir seyir zevki sunan alan oldukça karışık bir yapıya sahiptir ve bu nedenle henüz çok keşfedilmemiştir. Vadi, içerisinde bulunan bir dere yolu ve bu yolun etrafındaki birbirinden güzel peribacalarına ev sahipliği yapmaktadır. Misafirlerimiz için Kapadokya Kırmızı Tur kapsamında bu yol rotası üzerinde yapılacak bir yürüyüş de planlanmıştır.


Göreme Panorama/Nazar Boncuklu Ağaç

Hem Kapadokya’ya gelen turistler için hem de Kapadokya Kırmızı Tur için olmazsa olmaz bir diğer gezi noktasıdır. Muhteşem bir manzara noktası olan alan günün son durağıdır ve kabul ediyoruz ki bu keyifsiz olabilir. Ancak ne var ki, Göreme Panorama günün son durağı olarak misafirlerimize son derece keyifli ve dingin bir bitiş sağlamaktadır. Biliyoruz ki Kapadokya’yı yükseklerden izlemenin keyfi kimileri için ancak balon turu ile mümkün olabilir. Kimileri için Uçhisar Kalesinin seyir keyfi paha biçilemezdir. Kimileri için ise günün sonunda Ortahisar Panorama Kafe’de oturmak ve sıcak bir çay eşliğinde tüm bölgenin ayaklarınızın altında serildiğini izlemek.

Salkım Tepesi üzerinde bulunan Göreme Panorama, Erciyes Dağı ve Güvercinlik Vadisinin manzarasını ayaklarınızın altına sermektedir. Manzarasının güzelliğini biraz da günün hangi saat aralıklarında orada bulunduğunuz etkilemektedir. Kuşkusuz ki günün herhangi bir saatinde de güzelliğinden hiçbir şey kaybetmemektedir. Ancak Kapadokya Kırmızı Tur rotasındaki son durak olması, yaklaşık olarak gün batımına denk gelmesi sebebiyle bu bölgenin güzelliğine güzellik katmaktadır.

Ayrıca çevrenizde Kapadokya’ya gitmiş birkaç kişi mutlaka görmüşsünüzdür. Eğer öyleyse, Nazar Boncuklu Ağaç sizin de zaten bildiğiniz bir şeydir. Kısacası, ziyaret eden turistler arasında Kapadokya’da mutlaka görülen bir diğer konum da burasıdır. Güvercinlik Vadisi içinde bulunan ağaç, aslında bir dilek ağacıdır. Dilerseniz günün sonunda Kapadokya Kırmızı Tur rotasını keyifle sonlandırmak amacıyla siz de bir nazar boncuğu alıp dileğinizi dileyerek ağaca takabilirsiniz. Turun sonunda misafirlerimizi araçla alarak otele bırakmakta ve günümüzü bu şekilde noktalamaktayız.

Kapadokya Kırmızı Tur Rezervasyon

Kapadokya’ya yalnızca 1 gün için gelen misafirlerimiz için en uygun paket olan Kapadokya Kırmızı Tur aynı zamanda en popüler tur olarak da bilinir. Balayı paketi tercihinde bulunursanız da yine Kapadokya Kırmızı Tur paketi Balayı paketine dahildir. Rezervasyon için HTR Tur web sitesinden bize ulaşabilir ve kolayca rezervasyon işlemlerinizi gerçekleştirebilirsiniz.