Güllüdere vadisi, günışığıyla gül rengine dönen peri bacalarından almıştır adını. Gün batımında peri bacaları adeta kızıl ve turuncu arası bir renk cümbüşü ortaya çıkarmaktadır. Gelen turistlerin muhteşem manzara karşısında günbatımını izlemek için tercih ettikleri mekanlardan birisidir. Vadiye çıkıp baktığınızda Kapadokya’nın çok özel ambiyansını iliklerinize kadar hissedeceksiniz. Vadiye gittiğinizde sosyal medya hesaplarınız için ya da hatıra kalması amacıyla fotoğraf çekinmelisiniz. Çünkü bir daha böyle bir manzarayı çok zor yakalayabilirsiniz. Güllüdere Vadisini önemli kılan en önemli şey içinde birçok kilise, barınma yerleri ve manastır bulunmasıdır. Güllüdere vadisi, Kapadokya’nın en güzel trekking ve doğa yürüyüşü parkuruna sahip yeridir. Aşağı yukarı 4 km’lik bir yürüyüş parkuru vardır. Bu benzersiz peribacalarına sahip vadiyi sadece yaya bir şekilde ziyaret edip, gezebilirsiniz. Vadiye araç girişi maalesef yoktur.
Güllüdere Vadisine giriş ücreti herkes tarafından merak edilmektedir. Vadiye giriş ücreti bulunmamaktadır. Fakat vadi içerisindeki tarihi mekanlara giriş ücreti olabilmektedir. Eğer müze kartınız mevcut ise bu tarihi mekanları da ücretsiz bir şekilde ziyaret edebilirsiniz.
Vadi, Göreme ve Çavuşin Köyü arasında yer almaktadır. Vadiye ulaşım kendi aracınızla, araç kiralayarak dilerseniz de belediye bünyesindeki minibüslerle de ulaşım sağlayabilirsiniz. Fakat ulaşım araçlarıyla belirli bir bölgeye kadar gidilebilmektedir. Sonrasında yaya olarak devam edebilmektesiniz. Güllüdere Vadisi’nin Kapadokya’nın en bilinen bölgelerine olan uzaklıklarına bakalım. Göremeye 1,7 Km, Avanos’a 7,5 Km, Uçhisar’a 7,3 Km ve Ürgüp’e 9,3 Km uzaklıkta yer almaktadır.
Öncelikle vadi hakkında bilmeniz gereken önemli bilgilerden biri ise vadinin 2 kola ayrılmış olmasıdır. Bunlar Güllüdere 1 ve Güllüdere 2 olmak üzere ayrılmıştır. Güllüdere 1 keşişlerin yaşadığı bölgedir. Burada yürürken etrafta bir sürü bu keşiş hücreleriyle karşılaşıyorsunuz. Vadi içerisinde gezebileceğiniz 5 adet kilise bulunmaktadır. Bunlardan 2 tanesi Güllüdere 1’de bulunmaktadır. Geriye kalan 3 tanesi ise Güllüdere 2’de bulunmaktadır.
Yovakim
Anna Kilisesi
Direkli
Kilise
Güllüdere 2’de bulunan Kiliseleri ise şöyle sıralayabiliriz;
Haçlı
Kilise
Üç
Haçlı Kilise
Ayvalı
Kilise
Yovakim Anna Kilisesi
Yovakim Anna Kilisesi, çok ender rastlanan bir Meryem Ana freskine sahiptir. Kilisenin her iki tarafında da bulunan şapeller buranın manastır olabilme ihtimalini de akıllara getiriyor. Kilise’nin bugüne kadar gelmiş çok hüzünlü bir hikayesi var. Bu hikâyeye göre Azize Anna ve Aziz Yovakim çok istemelerine rağmen çocukları olmuyormuş. O zamanlar bu ayıp bir durum olduğu için, halk tarafından dışlanmışlar. Ama onlar tüm bu olanlara rağmen Allah’a inanmaya ve dua etmeye devam etmişler.
Aziz Yovakim Allah’a adak adamaya gittiği bir gün din adamı Ruben tarafından sen kısırsın adak adamaya hakkın yok denilmiş. Kendini artık günahkâr hisseden Aziz Yovakim derin bir inzivaya çekilmiş.
Durumu öğrenen Azize Anna çok üzülmüş ve dua etmeye başlamış Allah’ım bize hayırlı bir evlat nasip et şu utançtan bizleri kurtar diye. İnzivaya çekilen Aziz Yovakim’de aynı şekilde dua ediyormuş. Acı ile beraber edilen dualar kabul olmuş melekler onlara gelmiş geçmiş tüm kadınlardan daha hayırlı bir kız bebek müjdelemişler. Ve demişler ki’ bu evlat kendini Allah’a adayacak ve hep bakire kalacak, ileride insanlığı kurtaracak’. Yovakim ve Anna’nın beklenen kızları Meryem dünya ’ya gelmiş. Meryem kendini adadığı tapınağa gittikten bir süre sonra yaşlı çift hayata gözlerini kapamış. Daha sonra sonsuza kadar hikayeleri yaşasın diye kiliseye isimleri verilmiş.
Üç Haçlı Kilise de tavanına oyulmuş haç oymaları ile ünlüdür. Ayrıca üç haçtan oluşan motiflere sahip olmasından dolayı kiliseye Üç Haçlı Kilise denmiştir. Zamanında Hristiyanları Müslüman Arap akınlarından korunmak için kullanıldığı da tarihçiler tarafından söylenmektedir.
Kilise kayadan oyulmuş ve birbirinden farklı iki şapelin birbirine geçitle bağlanmıştır. Şapellerden kuzeyde olanı mezar olarak yapılmış. Zamanla güvercinlik olarak da kullanılmıştır. Güney şapelin girişinde ise Bizans İmparatoru Konstantin ile annesi Helena başlarında bir madalyon ile resmedilmiştir.
Görülmeye değer bu kilise sütun üzerine oturtulmuş ve 11.yy’ı tarihlendiriyor. Girişinde güvercinlik bulunan bu kiliseyi görmekte biraz zorlanabilirsiniz. Fakat sütunları ve keremleri oldukça muazzam bir şekilde oyulmuştur.
Kilise bir yamaç üzerine inşa edilmiştir. Kiliseye çıkış ahşap merdivenleri kullanarak yapılmaktadır. 6. veya 7. Yüzyılda yapıldığı ön görülen kiliseye 9. ve 10. Yüzyıllarda tek apsisinin ilavesi yapılmış. Nefi dikdörtgen planlı olan kilisenin düz tavanında kocaman ve aynı zamanda muhteşem kabartma bir haçın kenarlarını palmiye motifleriyle çerçevelenmiş. Bu haç sembolünün Kudüs’te bulunan kutsal haçtan esinlendiği düşünülüyor.
Kapadokya’da yapılacak aktivite sayısı çok fazladır. Fakat Güllüdere vadisi içerisinde de bu aktivitelerden birkaçını yapmanızın imkânı vardır. Bu aktivitelerden ilki ATV turu. ATV turu aksiyon ve macera sevenlerin tercih ettiği bir aktivitedir. Vadi içerisinde katılabileceğiniz bir diğer aktivite ise at turlarıdır. At turlarına katılmak için daha önce ata binmiş olmanıza gerek yoktur. Bu yüzden deneyimli deneyimsiz herkes bu tura rahatlıkla katılıp vadinin tadını doyasıya çıkarabilir. Ayrıca vadi içerisinde yürüyüş parkuru vardır, yürümeyi sevenler bu parkurları kullanıp doğayla iç içe bir yürüyüşün keyfini çıkarabilirler.
Güllüdere vadisini gün boyunca gezdiniz. Şimdi sıra günün yorgunluğunu atmak. Vadi tepesine çıktığınızda gün batımının vadiye yansıyan kızıl renkleri adeta sizleri kendisine aşık edecek. Çıktığınız da gördüğünüz manzara karşısında büyülenecek ve iyi ki gelmişim diyeceksiniz.
Kapadokya sayısız vadiye ve turistik mekâna ev sahipliği yapmaktadır. Göreme bölgesi de turisttik mekanların yoğunlukta olduğu bir yerdir. Göreme 2500 nüfusa sahip küçük bir kasabadır. Etrafı peri bacaları ve tarihi mekanlarla çevrilidir. Göreme’nin en önemli özelliği kayalara oyulmuş yaşam alanları ve eski dönemlerden kalma mağaralarıdır. Ayrıca bölge yıl içerisinde bir sürü turistin bölgeyi ziyaret etmesini sağlayan Göreme Açık Hava Müzesi ve geçmişten izler taşıyan kiliseleri bulunduruyor. Göreme, gelen turistlerin ziyaret ettiği bölgelerden birisidir. Göreme, Roma döneminde mezarlıkların olduğu bölgeymiş. Hristiyanlar için yerinin çok ayrı olduğu bir bölgedir. Sunduğu güzellikler ve tarihten taşıdığı izler doğrultusunda 1985 yılında UNESCO dünya mirasları listesine alınmıştır.
Güllüdere vadisine geldikten sonra çevredeki başka turistik mekanları da gezmeden gitmek olmaz. Çevresindeki en önemli turistik mekanlardan ilki yılda milyonlarca turist çeken Göreme Açık Hava Müzesidir.
Neredeyse her kayanın oyulup, ibadet yeri, yaşam alanı ve eğitim verilen yerler haline getirilmiş olduğu bölgedir. Bölge 1985 yılında UNESCO Dünya mirasları listesine alınmıştır. Bu tarihi açık hava müzesi bünyesinde onlarca kilise ve şapel barındırmaktadır. Ayrıca kızlar ve erkekler manastırı da bu bölge de yer almaktadır. Açık Hava müzesi içinde bulunan bazı yerlere giriş biletlidir. Fakat müze dışında olmasına rağmen Tokalı Kilisesi müze biletiyle gezilebilecek bir yerdir. Ama Karanlık Kilise ise müze içinde bulunmasına rağmen müze biletiyle gezilememektedir. Karanlık Kiliseye girebilmek için ayrı bir bilet almak zorunludur. Açık Hava müzesine giriş ücreti 75TL’dir. Müze kart sahipleri, Açık hava müzesine yılda 2 kere ücretsiz girme hakkına sahiptirler. Göreme Açık Hava müzesi hakkında daha fazla bilgi edinmek isterseniz bu yazımızı okuyabilirsiniz.
Kapadokya’daki vadilerin benzersiz güzelliğinden bahsetmiştik. Bu benzersiz gördüğünüzde adeta büyüleneceğiniz bir diğer vadi ise Güvercinlik Vadisidir. Vadiye ilk girdiğinizde gördüğünüz kayalara oyulmuş güvercinliklerin olmasıdır. Eski zamanlarda güvercin gübresinin tarlada yararlı olduğu fark edilmiş ve bu güvercinlikler güvercinleri o bölgeye çeksin diye yapılmıştır. Göreme’de mükemmel fotoğraflar çekebilmeniz için tavsiye edilen bölgelerdendir. Güvercinlik vadisi, bölgenin en uzun vadilerinden biri olma özelliğini taşımaktadır. Güvercinlik vadisine giriş ücreti bulunmamaktadır. Fakat Güvercinlik vadisine girdiğinizde kaleye çıktığınız da 6 TL kadar bir ücret ödemeniz gerekmektedir. Güvercinlik vadisi hakkında daha fazla bilgi için yazımızı okuyabilirsiniz.
Kapadokya’ya gelmişken görülmeden gidilmemesi gereken yerlerden birisidir. Bu tarihi yer her yıl 1 milyon turisti ağırlamaktır. Hem köklü bir tarihe hem eşsiz vadilere ayrıca yürüyüş yapabileceğiniz parkurlara sahiptir. Ayrıca bölgede sayısız peri bacası da bulunmaktadır. Park içerisinde Göreme Açık Hava Müzesi, Çavuşin Köyü, Zelve Örenyeri bulunmaktadır. Milli parka giriş ücreti 30TL’dir. Müze kart ile birlikte ücretsiz bir şekilde giriş yapabilirsiniz. Milli park içerisinde yapılacak aktivite imkanı çoktur. Bunlar, ATV turları, at turları, balon turları ve yürümeyi sevenler için yukarıda bahsettiğimiz gibi yürüyüş parkurları mevcuttur. Göreme milli parkı hakkında daha fazla bilgi edinmek için bu yazımızı da okuyabilirsiniz.
Aşk vadisi, sizleri adeta kendine aşık etmeye hazırlanıyor. Vadiye girdiğinizde ortamın ambiyansı ve yaşattığı görsel şölen tüm dertlerinizi unutturup içinizi huzurla dolduracak. Vadideki peri bacaları, farklı farklı boyutları, değişik renkleri ile sizleri mest edecek güzellikte. Vadiye geldiğinizde havada uçan balonların büyüsüne kapılabilirsiniz. Gelen turistlerin vadi yürüyüşleri için en çok tercih ettikleri bölgeler arasında yer almaktadır. Üzüm bağları ve meyve ağaçları arasındaki yürüyüş yolculuğu yaklaşık 2,5 saat sürmektedir. Vadiye giriş ücretsizdir. Ücretsiz bir şekilde vadinin keyfini çıkarabilirsiniz. Aşk vadisi hakkında daha fazla bilgi edinmek için bu yazımızı okuyabilirsiniz.
Yeraltı şehirleri dünya da eşi ve benzeri bulunmayan Kapadokya bölgesine özel yapılardır. Yeraltı şehirleri dönemin sırlarına da ışık tutmaktadır. Yani Kapadokya’ya gelmişken gezilmeden gidilmemesi gereken yerlerdendir. Bu yeraltı şehirlerinden gezilebilecek kadar büyük olan Derinkuyu yeraltı şehri her yıl yüzbinlerce turistin ilgisini çekmektedir. Yeraltı şehirleri saldırılar esnasında saklanma ihtiyacından dolayı yapılmıştır. Yeraltı şehirlerinde her türlü ihtiyacı karşılayabilecek alan vardır. Mahzenler, yaşam alanları, depo, sarnıçlar ve ibadet yerleri mevcuttur. Derinkuyu Yeraltı şehri 8 katlıdır. Bu yeraltı şehrine giriş ücreti 60 TL’dir. Öğretmenlere ve öğrencilere giriş ücretsiz. Ayrıca müze kartınız mevcut ise müzeye ücretsiz giriş yapabilirsiniz. Kapadokya’da 150-200 adete yakın yeraltı şehri olduğu düşünülse de yapılan çalışmalar doğrultusunda daha fazla olduğu tahmin edilmektedir. Yeraltı şehirleri hakkında daha fazla bilgi edinmek isterseniz bu yazımımızı da inceleyebilirsiniz.
Burada peri bacalarının irili ufaklı görkemli güzelliği sizleri karşılayacak. Vadiye girdiğiniz de Kapadokya’nın en sessiz ve huzur dolu yeri olduğunu fark edeceksiniz. Bu yüzden eskiden keşişler burada dinlenmek için inzivaya çekilirlermiş. Vadiye vardığınız inzivaya çekilmek için ne kadar doğru bir yer olduğunu bir kez daha anlayacaksınız. Vadi içerisinde gezerken peri bacalarına bir kere daha hayran kalmanız çok olasıdır. Paşabağları hakkında daha fazla bilgi edinmek için yazımızı inceleyebilirsiniz. Paşabağları’na giriş ücreti 10TL’dir. Bazı bölümlerine giriş ücretsizdir.
2998
Türkçe | ₺ 
English - $
Japan - $
Español - €
Pусский - ₽
