İstanbul, nereden bakarsanız bakın her açıdan dünyanın en güzel şehirlerinden biri. Tarihin incisi halinde olan İstanbul, Osmanlı Devleti ve Osmanlı İmparatorluğuna ev sahipliği yapmıştır. Bundan dolayı da iki imparatorluğa ait birçok tarihi eser ile karşılaşmamız mümkündür. Attığımız her adımda tarihe ait bir güzellik karşımıza çıkar. Sanki geçmişte yolculuk yapıyormuşsunuz hissiyatı yaratır. Tüm bu güzellikler arasında da Ortaköy Camii güzelliğiyle Boğaz Köprüsü'nün yanında bizleri karşılıyor. Hem tarihiyle hem İstanbul'da yer alan muazzam güzellikler arasında bulunmasıyla dikkat çekiyor.
Beşiktaş'ta bulunan Ortaköy Camii, gide gele semtin ismini almıştır. Boğazın hemen yanında olması sebebiyle oldukça ilgi çekicidir.
Ortaköy Camii'ye gitmek için öncelikle Beşiktaş'a gelmeniz gerekmektedir. Beşiktaşa geldikten sonra Bahçeşehir Üniversitesi durağından 22, 22RE, 25E, 40T, 42T, DT1 otobüs hatlarını kullanarak Ortaköy durağına varabilirsiniz. Birkaç dakika yürüdükten sonra camiiye ulaşacaksınız.
Genellikle Ortaköy Camii ismiyle anılsa da bildiğimiz bir diğer ismi Büyük Mecidiye Camii'dir. Neo Barok tarzında inşa edilen cami, Sultan Abdülmecit tarafından mimar Nigoğos Balyan'a inşa ettirilmiştir. İstanbul Boğaziçi, Beşiktaş ilçesinde yer alan Oraköy semti sahilde yer alıyor. Boğaziçi'nin muhteşem bir konumuna yerleştirilen Ortaköy Camii, 19. yüzyıldan kalmış en güzel İstanbul yapılarından biridir. Şu anki camiden önce bilinene göre yapılan ilk yapı Mahmud Ağa tarafıdan inşa ettirilmiştir. Ne yazık ki bu yapı Patrona Halil İsyanı'nda hasar görmüş ve yıkılmıştır. Camii hasar gördükten bir süre sonra da Mahmut Ağa'nın damadı Kethüda Devattar Mehmet Ağa tarafından yenilenmiştir. Kayıtlara ise de ''Mehmed Kethüda Cami-i Şerif'' olarak geçmiştir. Söz konusu caminin günümüzdeki hali ise Osmanlı padişahı Sultan Abdülmecid tarafından Nigoğos Balyan'a inşa ettirilmiştir.
İnşası 1853 senesinde tamamlanmıştır. Bundan yaklaşık 41 sene sonra da meydana gelen bir deprem sonucunda zarar görmüştür. Deprem olayından sonra da onarıma alınmıştır. 1960 senesinde de cami çökme tehlikesi ile karşı karşıya gelmiştir. 1984 yılında da meydana gelen yangın nedeniyle ciddi anlamda hasar görmüştür. Bundan dolayı da yeniden bir onarım işlemine alınmıştır. En son olarak da 2011 ve 2014 seneleri arasında da Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün aracılığı ile yeniden restore işlemi başlatılmıştır. 2014 senesinin 6 haziranında da hem ibadet etmek isteyenler için hem de tarih ile ilgilenen turistler için ziyaretçilere açılmıştır.
Mimari olarak 18. yüzyıldan sonra İtalya ve Fransız saraylarında yer alan Barok mimarisi tarzında inşa edilmesi caminin en önemli özelliklerinden biridir diyebiliriz. Tek şerefeden oluşan iki minaresi vardır ve buraya merdiven vasıtasıyla çıkarız. Caminin duvarları beyaz kesme taştan inşa edilmiştir. Tek kubbesinin ise duvarları pembe mozaikten oluşur. Tüm bunların dışında da mermer ve mozaikten oluşan mihraba sahiptir. Cami minberi de somaki kaplı mermerden yapılmıştır. Aynı zamanda da ince işçiliğe sahiptir.
Ortaköy Camii, statik açıdan oldukça narin bir yapıdır. 1909 senesinde Nevkaf Nezareti tarafından yeniden inşa edilmiştir. Bu inşa sırasında da yıkılan eski ve yivli minareler yivsiz bir şekilde yeniden yapılmıştır. Minarelerin külah ve petek kısmı ile yapının birçok yeri tekrardan yenilenmiştir.
Camide ana ibadet yeri dışında padişahın namaz kılabilmesi ve dinlenebilmesi için hünkar kasrı bölümü de yapılmıştır. Caminin ibadet bölümüyle ölçüleri aynı olan Ortaköy Camii hünkar kasrı, 19. yüzyılda yapılan kasırların en büyüğüdür. Harim ile hünkar kasrından oluşan söz konusu Ortaköy Camii, yüksek pencereleri sayesinde diyebiliriz ki Boğaz'ın ışık oyunlarını cami içine taşır.
Tüm bunların dışında da her ne kadar iki kattan oluşan hünkar kasrı camiyle bir bütün halinde olsa da, dışarıdan bakıldığı zaman ayrı bir yapı gibi görünür.
Son olarak da cami duvarlarında yer alan Allah ve Hz. Muhammed ile ilk dört halifenin isimlerinin yer aldığı levhalar vardır. Aynı zamanda da cami içinde bulunan Kelime-i Tevhid yazısı da camiyi yaptıran Osmanlı padişahı Sultan Abdülmecid tarafından bizzat yazılmıştır.
Ortaköy Camii çekilen birçok fotoğrafta Boğaz Köprüsü ile aynı karede yer alır. Osmanlı'ya ait bu muazzam iki yapıyı aynı karede gördüğümüzde hem mimari hem de güzellik açısından İstanbul'un incisi halinde olduklarını fark ederiz. Günde birçok turistin ziyaret ettiği Ortaköy'de yer alan bu camiyi mutlaka gezmenizi, orada fotoğraf çekilmenizi öneririz. Çünkü Ortaköy Camii'nin yer aldığı konum, camii, köprü ve denizi aynı panorama içine alıyor. Bundan dolayı da muazzam bir manzarayı görmek isteyenler ve güzel fotoğraf çekmek isteyenler için Ortaköy'de yer alan Oraköy Camii ve söz konusu bölge, bu konu için tam da biçilmiş bir kaftandır.