İstanbul deyince hepimiz buranın fırsatlarla dolu bir şehir olduğunu hatırlıyoruz. Müze gezmek, tarihi yerler görmek istiyorsanız tam da yerindesiniz. İstanbul, attığınız her adımda tarih kokan muhteşem bir şehir. Özellikle de Tarihi Yarımada dediğimiz bölgeyi gezdiğiniz zaman da kendinizi zamanda yolculuk yapmış gibi hissedeceksiniz. İstanbul Surları, sarayları, kiliseleri, tarihi binaları, müzeleri, camileri ve daha birçok tarihi yerleriyle İstanbul gezdikçe gezesiniz, keşfettikçe daha da keşfetmek isteyeceğiniz bir yer. Söz ettiğimiz güzelliklerden bir diğeri de Nuruosmaniye Camii.
Peki Nuruosmaniye Camii'nin özellikleri nelerdir? Hep beraber bu sorunun cevabına bakalım.
Camii inşatı Sultan 1. Mahmut tarafından başlatılmıştır. Sultan burada kendisi için de bir türbe yaptırmıştır. Fakat ne yazık ki ömrü yetmedi. Sultan 1. Mahmut'tan sonra tahta Sultan 3. Osman geçmiştir. Böylelikle de caminin yapımı tamamlanmıştır. Fakat Sultan 3. Osman, kardeşi Sultan 1. Mahmut'un söz konusu türbeye defnedilmesine izin vermedi. Onun yerine Eminönü'ndeki Hatice Tarhan Sultan Türbesine defnedilmiştir. Tüm bunlardan sonra da Sultan 3. Osman vefat edince bu türbeye gömülmek ona da nasip olmamıştır. Çünkü onun yerine tahta geçen Sultan 3. Mustafa, Sultan 3. Osman'ın tıpkı 1. Mahmut gibi Hatice Tarhan Sultan türbesine defnedilmesini emretmiştir.
Durum biraz karışık gelmiş olabilir, kısacası Nuruosmaniye Camii'yi yaptıran padişahlardan hiçbirine buradaki türbeye defnedilmek nasip olmamıştır.
İstanbul'da yer alan Nuruosmaniye Camii, Çemberlitaş-Kapalıçarşı ve Cağaloğlu arasında yer alan ve bu adla yer alan semtte yer alır.
Bağcılar-Kabataş tramvayını kullanmak Nuruosmaniye Camii'ye ulaşmak için en iyi seçenektir diyebiliriz. Çemberlitaş durağında indiğinizde camiiye varmanız 5 dakika kadar sürebilir. Bir diğer seçenek ise yine aynı tramvayda Beyazıt durağında inmek. Canınız Beyazıt'ın güzelim sokaklarında biraz daha yürümek istiyorsa 10 dakika yürüdükten sonra camiye ulaşabilirsiniz.
İstanbul'da inşa edilen camiler arasında barok özelliklere sahip ilk camidir. 1748 ile 1755 yılları arasında inşa edilmiştir. Cami, Osmanlı mimarisinde dönüm noktası olarak görülür. Çünkü Osmanlı Devleti'nin Batılılaşma eğiliminin mimari alanda ortaya çıkmaya başladığı bir dönemde ortaya çıkmıştır.
Cami inşa edilmeden önce burada Osmanlı Devleti şeyhülislamı Hoca Sadettin Efendi'nin eşi Fatma Hatun'un mescidi yer alıyordu. Bir süre sonra da bu mescid yıkılmaya yüz tutmuş, böylelikle de Sultan 1. Mahmut tarafından yıkılıp yerine söz konusu caminin inşa edilmesi emredilmiştir. Nuruosmaniye Camii mimarları ise Simeon Kalfa (Mimar Simeon) ve Mustafa Ağa'dır.
Söz ettiğimiz yapının inşaatı Sultan 3. Osman zamanında bitince, cami adını bu Osmanlı padişahından ve cami içindeki ışıktan aldığı söylenir. Nuruosmaniye Camii ya da Nur-u Osmani, ''Osmanlı'nın Nuru'' anlamına gelmektedir.
Burada cami dışında aynı zamanda da medrese, türbe, kütüphane, imarethane, sebil ve çeşmeden oluşur. Caminin çevresinde birkaç dükkan yer alır, bu dükkanlar da külliyeye dahildir.
Kare plan üzerine inşa edilen camii, barok üsluptadır. Namaz kılmaya ayrılmış alan da tek kubbe ile örtülüdür. Osmanlı camileri arasında en büyük kubbe olan söz konusu kubbe de duvar üstüne oturan kemerler ile taşınır. Duvarlarından bir kısmında Fetih Suresi, kubbesinde ise El-Nur Suresi yazılıdır.
Alçıdan yapılmış olan pencereler barok stilindedir ve 174 adet pencere mevcuttur. Caminin içinde yer alan yazılar da Mehmet Refi Efendi, Hattat Rasim, Müzehhip Ali ve Abdülhalim'e aittir.
Cami mihrabı ise diğer Osmanlı camilerinden farklı olarak çok köşeli olarak yapılmıştır.
Nuruosmaniye Camii avlusu ise çok köşeli ve revaklıdır. Bu avlu özelliği için de diyebiliriz ki Osmanlı mimarisinin tek örneğidir. Camii önünde ve arkasında abdestlikleri olmasına rağmen şaşırtıcı bir şekilde şadırvanı olmayan bir camidir.
Caminin avlusu da Cağaloğlu ve Çemberlitaş arasında geçişi sağlamak için kullanılır.
Sultan 1. Mahmut için inşa edilmeye başlanmıştır. Fakat ne yazık ki sultanın ömrü buna yetmemiştir. Bundan dolayı da Sultan 1. Mahmut, buradaki türbeye değil, Yeni Camii'de yer alan Valide Turhan Sultan Türbesine gömülmüştür. Söz konusu olaydan yaklaşık üç sene sonra da vefat eden Sultan 3. Osman'ın da Nuruosmaniye Camii türbesine gömülmesi izin verilmemiş aynı şekilde Valide Sultan Türbesine gömülmüştür. Hiçbir padişahın naaşının yer almadığı bu türbede, Sultan 3. Osman'ın annesi Şehsuvar Sultan gömülüdür. Bunun dışında da bazı Osmanlı Şehzadeleri'nin de sandukaları vardır.
Barok tasarım açısından Türkiye'nin en özgün örneklerinden biridir diyebiliriz. Yapı, cami iç avlusunda yer alan iki katlı bir yapıdır. Alt katı dükkan olarak kullanılır. Üst katı da kütüphanedir. İki giriş kapısı vardır. Bu kapılardan biri padişaha, diğeri de okuyuculara ayrılmıştır. Bu kütüphanede yaklaşık 5000 basma ve yazma eser vardır.
Mermer bir yapı olan sebil, dairesel bir ana mekana sahiptir. Söz konusu bu ana mekan yanındaki dikdörtgen bir alandan oluşan mermer bir yapıdır. 2003 senesinde bir onarımdan geçmiş ve o günden sonra da halı satış mekanı olarak kullanılmaya başlanmıştır.